20 Mayıs 2016 Cuma

Ören-Alakşla

Akşam geç yenince sabah haliyle erken kalkılmadı.
Bugün sabah hava sert veriyor tahminler ama tabi ki de tutmadı. Çok değişken mevsim...
Tahmine bakıp öğleden sonra çıkalım kararı acaba doğru mu? Bunu zaman gösterecek.

Tekneyi alıp aslında, bir sonraki hafta bizden sonra gidecek ekibe kolaylık olması için mümkün olduğunca kuzeye çıkartmak istiyorum. Bizim gitmemizle onların gelmesi arasında 3 gün var, sahiplenilecek bir yere koymak istiyorum. Bitez ve Ortakent dolu. Bodrum olmaz, Akyarlar'a sordurdum. Yer bulduk gibi. Elimiz rahatladı, birden yapacağımız yol 25-30 mil kısaldı...

Dolayısıyla kahvaltıya yayılıp, deniz kenarında güneşin tadını çıkartıyoruz. Teknenin eksikleri benzin ve LPG tüpü. Haldun'un arabayla gidip aldık. Benzin Ören'de yok. Tankerle geliyor. Aradık ama bulamadık. Zaten yarın Bodrum'dayız, oradan alırız diye peşine düşmedik.

Migros'tan alışveriş. Tekneyi yıkadık. Bu arada Haldun'un pervanesini söktük. Tutyelerini ve şaft somununu değiştirecek. Herkesle vedalaşıp vakitlice-güya-yola çıktık. Saat 15.00.

Marinanın çıkışında kafadan gelen rüzgarla irkildim. Aslında hafif esiyor gibi, ama yönü hiç güven vermiyor. Nitekim Santralin bacasını geçince sertleşmeye başladı ve lodos yönüne oturdu. Yelken çalışmıyor, iskotayı iyice gerip, orta hatta aldım. Motor ile destek oluyorum. Kerme burnundan Çökertmeye kadar tırmaladık ama hızımız iyice düştü, rotayı tutturamıyoruz. Açığa dönüp, tramola attım. Bu manevra sayesinde açımız rahatladı dolayısıyla hızımız da arttı ama bayağı da sallanıyoruz. Çocuklar içerde, denizden etkilenmiyorlar en azından. Nalan kötü oldu ama sanırım yediklerinden, kolay kolay deniz tutmaz onu...

Seyri kısa tutup, Orak Adası'ndan önce bir yerlere girmeyi düşündüm ama havaya güvenemiyorum. Eğer gece gece ihbarı verilen keşişlemeye dönerse bu civardaki koyların hiç birisi güvenli değil...
Ahmet ağabey'leri (Delice) aradım. Alakışla denilen Kisse bükündelermiş. "Burada hiç hava yok" dedi. Ben de rotayı Yıldız Adası'na değiştirdim. Uçarak gidiyoruz...

Mazı'yı bordaladıktan sonra rüzgar da azaldı. Rahatça girdik içeri. Ahmet ağabey botla karşıladı bizi, sağolsun koltuğumuzu alıp sahile bağladı. Kayalar keskinmiş, tel ile bağladık...
İki dost tekne bu vesileyle borda bordaya bağlandık.

Akşamki yemek teknede. Yemekten sonra biz sohbetin dibine vururken, çocuklar  iki teknede saklambaç oynuyorlar. Yanda jeneratörünü çalıştıran gulet hiç durmadı, herkes yattıktan sonra kürekle gidip kibarca sordum. Birazdan dediler, nitekim 10 dk sonra da kapattılar. Keşke daha önce sorsaymışım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder