30 Ağustos 2005 Salı

BODRUM-MİKONOS-ALAÇATI/2005-X

ALAÇATISalı 30.08.05 Yelkenle Alaçatı’ya girmeye çalışıyorum, telsizle marinayı aradım, cevap yok. Muhtemelen henüz menzil dışındayız. Serkan telefon numarasını yolladı, cepten aradım, marinaya girersek palamar botuyla bizi çekebileceklerini söyledi. Tramolalarla körfezden içeriye giriyoruz, nefis bir rüzgarda yatarak marinanın ağzını süper tutturduk, hemen yelkenleri indirdim, palamar halatını bota attım, usturmaçalar sancağa takıldı ve problemsiz şekilde çok güzel yanaştık. Off yani. Teknenin içi minik bir çevre felaketi şeklinde her yer simsiyah yağ. Tüm farşlarım altı, motorun içi rezalet! Akşama kadar her yeri temizledim. Cemil Usta (0 535 398 01 31) gelip baktı. Motorun sökülmesi lazım, takoz kırmış, conta yakmış, yağ filtresi delinmiş. OK dedik, tamirat en kısa zamanda başlayacak. Böylece güzel gezimiz problemli de olsa sağ salim sona erdi. Hepimiz gayet memnunuz…

29 Ağustos 2005 Pazartesi

BODRUM-MİKONOS-ALAÇATI/2005-IX

MİKONOS VE YOLA ÇIKIŞ
Sabah erkenden tekrar havaalanına gittik, her gidiş tek yön 10 Euro. Yine kimsenin nasıl çıkış işlemi yapacağından haberi yok. Sonuçta terminalin önündeki polis karakoluna gitmemiz gerektiği ortaya çıktı. Fakat bize gerekli memur öğleden sonra 4’te gelecekmiş. Mecburen geri döndük. 10:30 gibi mazotu tamamladık, 30 Euro. Şehri dolaşmaya gittik, hediyeler aldık, 15:45 te taksi durağında buluştuk ve hayatımızın en uzun süren taksi beklemesi başladı, tam bir buçuk saat!!! Saat 17:15 gibi havaalanına vardık ve bizim adam gitmişti… Neyse ki 18:00 gibi yeniden gelecekmiş, biz de terminale gidip orada oturup bekledik. 18:00 de adam geldi, işlemleri yaptı, hemen tekneye gittik. Hava çok sıkı ama bir an önce yola çıkmamız lazım ertesi gün saat 12:30 da İzmir’den uçağımız var. Tüm hazırlıkları yaptık, tekneyi neta ettik, çok sallanacağız, giyindik kuşandık, çok ıslanacağız. Burnu döndükten sonra Mikonos-Tilos boğazında tam kafadan yiyeceğiz firtınayı, tekne tutunabilecek mi bilemiyorum. Sonra’da yelken açınca 38O’yi Çeşme için tutturabilecek miyiz? Yola çıktık. Botu iyicene tekneye yapıştırdık. Sancak tarafına bağladım. Barınaktan çıkar çıkmaz havayı ve dalgayı yemeğe başladık. Bir süre sonra Pınar sırılsıklam oldu onu içeri yolladım. Herkes 0.5-1 civarı dramamin aldı. Burna doğru gidiyoruz. İyi sallanıyoruz ama esas zorluğu burun civarında boğazda göreceğiz. Burna geldik, hava azgın, 3-3.5 m dalga derinliği var, serpinti tekneye paralel geçiyor ve tam burundan alıyoruz. Bir ara Nazife kafayı uzatıp manzaraya baktı ve “geri mi dönsek?” dedi. Biraz sonra yelken açınca rahatlayacağımız söyledim. Herkes endişeli. Boğazı geçince, 1/3 yarım arası cenovayı bastım tekne boştayken 6.5 knot hız yapıyor. Hızlı gitmemiz lazım diye 1900-2000 devirde motoru bıraktım, 7.5 knot la 40OC yi tutturduk. İstikamet Çeşme, moralım çok yerine geldi. Sert havada güzel bir seyir yapıyoruz. Teknenin içinde ayakta durmak çok tehlikeli, yerler ıslak olduğu için çok kayıyor. 12 gibi nöbeti Mustafa’ya devrettim. 02 de bana geri verdi, 03 de Pınar’a devrettim, yolu daha yeni yarılayabilmişiz. Pınar beni 06.00 gibi Sakız burnunda uyandırdı. Türk karasularına çok yakınız. Boğazda Çeşmeyi tutturamıyoruz. Ancak 70o ile karşıya geçiyoruz. Türkiye’de yunuslar karşıladı bizi, kocaman bir sürü geldi, bir süre sonra karaya iyice yaklaşınca Yunan bayrağını gurcatadan indirdim. Artık Türkiye’deyiz ama Çeşme’ye vakitli varmamız imkansız. Sağolsun Maria hanim uçağımızı ertesi sabah 08:45 e aldı. Mustafa’lar zaten akşam gidiyor, onlara sorun yok. Acaba bir ara Alaçatı’ya mı gitsek diye düşündüm sonra yine de hedefe kilitlenip Çeşme’ye doğru rota tutmaya çalıştım.Sabah 08:00 gibi liningde vuruntu çok arttı, devri 1500 e düşürdüm ses kesildi ama 1500 devirle boğazı geçmemiz akşama kadar sürer. Alaçatı’ya çok yakınız. Alarm ötmeye başladı, fırladım motoru kapattım, açtım bir baktım ki sarj dinamosu düşmüş ve her yer siyah bir sıvı… Dinamoyu taktım bir şekilde, motoru bir çalıştırdım ki acayip yağ atıyor, hemen geri kapattım. Motor çalışmaz halde…

28 Ağustos 2005 Pazar

BODRUM-MİKONOS-ALAÇATI/2005-VIII

MİKONOS VE DELOSDelos Mikonos’un çok yakınında Yunanistan’ın en önemli arkeolojik yerlerinden birisi. Antik Yunan’in en önemli kutsal adalarından biri. Ancak tur teknesiyle gidilebiliyor, kendi teknenle gidersen en yakın 500 m ye demirleme hakkın var. Bizim icin bu çok zor, ayrıca da tekneyi evvelki akşam koyduğumuz yerden çıkarmayı zaten istemiyorum. Saat 10:10 da tekneyle Delos’a gittik. Buralardayken mutlaka görülmesi gereken bir yer. Çok güzel bir ada ve nefis bir antik kent. Apollo ve Artemis’in doğdukları ada. Çok keyifli ama yorucu bir gezi oldu. Dönüşte koskocaman tekne azgın denizi zor geçti, biz bakalım küçücük teknemizle ne yapacağız. İnternette hava durumuna baktık, daha da kuvvetlenecek gibi. Mazot alıp pasaport işlemlerini yapalım diyorduk ki Pazar her yer ve her şey kapalı. Mazot bulamadık. Port Police’de işlemleri tamamladım. İmigration Havaalanındaymış, oraya gittik, kimse hiçbir şey bilmiyor. Uzun uğraşlardan sonra sabah gelmeye karar verdik.

27 Ağustos 2005 Cumartesi

BODRUM-MİKONOS-ALAÇATI/2005-VII

MİKONOS
Süper Paradise’da plaj günü ilan ettik. Çıplaklar tarafında güneşlendik, Mustafa’lar gelince normal tarafa geçtik. Öğleden sonra 5 gibi çıkalım derken sefa pezevenkliği tuttu 19:00 da demir aldık ama çok keyifli bir gündü. Izgara kalamar, hem de mürekkep balığının tümü ızgara süper bir şey ve 10 Euro. 7 şiddetinde yıldızda çok hızlı şekilde batıya doğru seyredip, adanın tamamını katedip, burnu dönüp kuzeye vurunca, burundan yedik fırtınayı, 2500 devir de 3 m. dalgaya karşı gidiyoruz, serpinti tekneye paralel geçiyor. Karanlık olduktan sonra Yeorgio kayalığının oraya geldik, oradan içeriye döneyim diyordum sonra bir kayalık daha çıktı ve ışıkları düzgün yakılmamış bir balıkçı! 180 derecelik bir dönüşle kayalıklardan çıkıp kuzeye biraz daha çıkıp koya öyle girdim, bir ara balıkçıyla çarpışacak şekilde aynı rotada gittik, sonra ona yol verdim, o geçince içeriye kırdım. Sırılsıklamım, milleti de deniz tuttu, sert hava ve karanlık ve kayalar. Burnumuzu marinaya dikmiş giriyorum, fenerini görmemiz lazım, yok… GPS’le kontrol ettim, direkt girişi tutturmuşuz, ama marina falan yok. Resmen yok… Nereye gideceğiz şimdi, gece, fırtına, sonra Pınar bak balıkçı bir yere giriyor dedi, balıkçı barınağı, peşinden biz de. Marinanın yerinde henüz balıkçı barınağı gibi bir yer var. Usturmaçaları dizdik, süt liman içeriye girdik. Feneri çok soluk, ancak 200 m den falan biraz gözüküyor. İçerisi tıklım tıklım dolu, hiç yer yok. Boş boş dolanırken, birisi bağırdı bir teknenin üstüne yönlendirdi. İskeleden bağlanacağız, usturmaçalar, palamar halatları iskeleye. Çok güzel yanaştık ve bağlandık. Baktım Mustafa 40 yıllık dostuyla muhabbet eder gibi birisiyle konuşuyor, adam “I am the fisherman, I know, I know” diyor. Bize yol gösteren açıktaki balıkçıymış. Ertesi sabah ona teşekkür ettim. Tekneyi oraya güvenli bir şekilde bağlayıp durmamız, gezideki en sevindiğim 2. olay oldu. Süppeer. Gece Mikonos’a çıktık. Çok güzel bir kasaba, çook güzel heer şeeeey…

26 Ağustos 2005 Cuma

BODRUM-MİKONOS-ALAÇATI/2005-VI

MİKONOS Öğlen gibi Ayios Annas’dan yola çıktık, yelkenle Paradise-Süper Paradise, Elias Beach’e doğru yola çıktık. Hava çok rüzgarlı, çok korunaklı süt liman bir yer yok bu adada. Bayağı dolandıktan sonra Süper Paradise’a demiri koyalım dedim. Sahile iyice yaklaşıp uzun kaloma bırakarak demir attık. Bizden başka bir Norveç yelkenlisi var, yanından geçerken selamlaştık. Denizci 2 direkli küçük bir kırmızı tekne, belli ki çok dolaşmış. Çok solugan var, ikinci demiri de atmaya karar verdim, sancak burun tarafından botla demiri bıraktık. Yürüyüşe çıktık, domates aradık, bulduk, süper makarna yaptık.

25 Ağustos 2005 Perşembe

BODRUM-MİKONOS-ALAÇATI/2005-V

PATMOS – MİKONOS
Hafif bir rüzgarda Patmos’un arkasına ıssız bir koya gittik. Kıyıda bira içip bir şeyler yedik minik bir tatlı su kaynağı olan sevimli bir yerdi. Devir daim hala damlatıyor ama çok zararlı değil gibi. Akşam 19:00 gibi Mikonos’a doğru yola çıktık hesaplarıma göre 10-11 saatte varmamız lazım. Ben 20:00 gibi yattım. Naife 12:00 ye kadar kitap okuyarak nöbet tuttu. Rüzgar yok, yüksek ölü dalga var, tekne bayağı sallanıyor. İkaria feneri 25 milden gözüküyor. İnanılmaz bir fener, eminim bir çok gemiciye çok yardımcı olmuştur. Bizi eliyle tutup diğer fenere kadar elleriyle teslim etti. Ben saat 03:00 gibi nöbeti devir aldım. Rüzgar esiyor. Katapodia feneri hafiften belli oldu. Yelkenleri bastım, hızımız motordan 0.5 saat kadar yüksek ve rotamız çok iyi. Bıçak gibi, Katapodia fenerinin hafif güneyine rota tutuyoruz. Mikonos’a yaklaştıkça çam ve bitki kokuları gecenin içinden bize kadar geliyor. Yelkenle çok hızlı geldik. Hava aydınlanınca yanaşalım diye düşünmüştüm ama saat 05:00 haritadan Ayios Annas’a girelim diye düşündüm ve GPS yarıdımıyla koya girip demir atik. 06:00 da yattik.

24 Ağustos 2005 Çarşamba

BODRUM-MİKONOS-ALAÇATI/2005-IV

PATMOS
Saat 12 ye kadar keyifli bir kahvaltı yapıp, Mustafa’dan cok keyifli klasik müzik dersleri alıp süper tatlı muhabbetlerden sonra denize girip ufaktan gidelim dedik. Yüzüp tekneye gelince, motoru çalıştırdım, bir motora öylesine bakayım dedim, gördüm ki altı çok su dolmuş, temizledim, su nerden geliyor diye bakarken, devir daim pompasının siyah hortumunun girdiği yerden damlaların geldiğini gördüm. Borunun patlamış olduğunu düşünüp bantla yama yaptım ama damlama azalmadı. Ben hortumdan olduğunu sandığım için sağa sola hortum sormaya gittim, bu arada Mustafa bir baktım bir tane usta ayarlamış. Lakis tekneye geldi (cep tel: 00306974094394) hortumu çıkardı, sapasağlam, devir daim pompasını çıkardı götürdü. O-ringleri bozulmuş, orijinal yedeği olmadığı için değişik bir conta takmış, yeniden damlama yaptı biraz daha düzeltmeler yaptı. Şimdi damlama yok, en kısa zamanda orijinaliyle değiştirin dedi ama sizi bu yapılan 1-2 ay rahat götürür dedi. 100 Euro bayıldık!!! Impeller yeni değişmiş ve sapasağlammış.Tüm bu uğraşmalar hava kararana kadar surdu. Sonuçta bir gece daha burada kalıp ertesi gün yola çıkmaya karar verdik. Zaten Patmos hepimizin hoşuna gitmişti. Akşam teknede yedik sonra çıkıp çok sevimli ve orijinal bir bahçede içki içtik.

23 Ağustos 2005 Salı

BODRUM-MİKONOS-ALAÇATI/2005-III

KALİMNOS – PATMOS
08:00'de Pınar kalktı. 9:30 da Mustafa denize atlarken bir şekilde demir taradığını farketmiş, Pınar beni kaldırdı, kalkıp motoru çalıştırdım hemen, çıktığımda kayalar yanımızdaydı. Kayaya inip tekneyi ittim. Pınar az yol verdi, hafif hafif çıktık. Tekne hiçbir yerden hiçbir yere değmedi. Nasıl değmedi anlaşılır gibi değil. Pınar kitap okuduğu için demir taradığımızı fark etmemiş. Ucuz atlattık, sayılır. Neyse ki gece taramadı. Kayadan sıyrılıp demiri toplayınca bari yola çıkalım dedik. Rüzgar olmadığı için motorla Leros Lakkhi limanına doğru girip ıssız bir yerde 6.5 m ye saat 12:00 gibi demirledik. Deniz akvaryum gibi, Poyraz’a korunaklı bir yer. Saat 14:30 Leros’dan ayrılıyoruz.18:00 gibi rüzgarsız havada motor seyriyle Patmos limanına vardık. Önden demir atıp kıçtan kara yaptık. Seyyar petrolcudan yakıtı fulledik. 20 Euro. Patmos şirin bir kasaba, tepede Aziz Yuhanna (St. John) manastırı var. Patmos Atos yarımadasından sonra Ortodoksların en önemli 2. yeri. Kale gibi bir manastır, içindeki hazine, ikon ve kitapları korumak için. Akşam güzel balık, ahtapot, kalamar yedik, şarap içtik. Adam başı 10 Euro. İyi yemek, iyi servis, iyi atmosfer, çok hesaplı.

22 Ağustos 2005 Pazartesi

BODRUM-MİKONOS-ALAÇATI/2005-II

KOS – KALİMNOS
Port Police ile işlemleri yaptık 16 Euro tuttu… 12.00 gibi Marina’dan ayrıldık. Mazotu ve yedek depolari doldurduk (20 Euro). Rüzgar 5, Poyraz, dalga 1.5m. Saat 15:00 e doğru Pserimos’ta çok güzel ve poyraza korunaklı kimsenin olmadığı bir koyda 4 m’de demirledik. Sonradan bir Yunan yelkenlisi geldi, yakınımıza demirledi, demir taradı üstümüze çıktı. Sonra uzaklaştılar. Botla karaya çıkıp keyif yaptık. Süperdi. Sefa pezevenkliği yapıp 4 saat kadar orada kaldık. 19:30 gibi yola çıktık ve güzel bir gece motor seyriyle 21:30 gibi Kalimnos Vlikadia’da 6 m 'e demirledik. Yolda kıç feneri yanmadı. Tamire çalışacağız. Vlikhadia taverna ve evlerin olduğu küçük bir fiyord. Sakin bir yer. Bizden başka 2 yelkenli daha demirlemiş. Demir fenerlerini yakmamışlar. Biz de yakmadık.

21 Ağustos 2005 Pazar

BODRUM-MİKONOS-ALAÇATI/2005-I

YALIKAVAK – KOS Ekip Mustafa, Naife, Pınar ve Ben (Haldun Mengü)
Yalıkavak marinadan 15:00 gibi çıktık. İstikamet Kos. Rüzgar 7-8 Poyraz, dalga 1.5 m – 2m. -Saat 19:00 gibi Kos Marina’ya yanaştık. Görevliler gayet sempatik. Türkiye’den resmi çıkış yapmadık. Direkt Yalıkavak’tan Kos’a geldik. İyice yaklaşınca Yunan bayrağını gurcataya çektik. Kost’ta resmi işlemler:
1) immigration’da paslar ve teknenin registery’si gerekiyor.
2) Customs office’de 30 Euro ve Transit Log alınıyor ve
3) Port Police’e gidilip işaretlendiriliyor.
Resmi işlemler toplam yürümeler dahil en az 1.5 saat sürebiliyor. Kimse herhangi bir aksilik çıkartmadı ve tüm işlemleri kibarca ve hızlı şekilde yaptılar. Port Police akşam kapanıyor, customs office de akşam 9 gibi kapanıyor. İmmigration teorik olarak 24 saat açıkmış. Port Police ve customs office saat 8:30 da açılıyor. Artık sıcak duş yapılamıyor çünkü seyir esnasında ısınsın diye yukarıya koyduğumuz sıcak su torbası denize doğru uçuşa geçti. Seyir esnasında herkesi deniz tuttu, herkes yarımşar dramamin aldı ve herkesi uyku bastı. Yine de çok güzel, rahat ve sorunsuz bir seyir oldu. Bu arada sabah Yalıkavak’ta Naife cüzdanının kaybolmuş olduğunu fark etti içinde 500 Euro, kredi kartları, ehliyeti varmış. Taksi durağına sorduk, gece şöförü bulmuş, sağolsun getirdi. İçindeki her şey tamdı. Hepimiz çok sevindik…
Kos’un gece hayatı çok iyi ve sevimli. Hem çılgın, hem de sakin yerler var. Dinlenik olup geç saatlere kadar keyifli şekilde eğlenilebilir. Herkes bir sürü güzel kız olduğunda hemfikir. Marinada geceleme 16.78 Euro. Elektrik, su ücretsiz.