26 Ağustos 2008 Salı

BODRUM-ASTİPALİA/2008-V

MALTEZANA – SKALA ASTYPELİA
Kahvaltıyı teknede yaptıktan sonra, denize menize giremeden hadi gidelim olduk. Deniz hiç davetkar gözükmüyor zaten, bir de serin üstelik ve sağlam rüzgar esiyor.
Bir iki yere uğrayıp, hiç gezemeden, Skala’ya kapağı attık, iskeleye uzun bir kalomayla kıçtan kara olduk. Kafadan öyle bir esiyor ki, herkes yamuk yumuk duruyor, bizim demir çok sağlam, bir de sancaktan koltuk aldık, çakı gibi duruyoruz.
Yukarda Ege’deki en meşhur kalelerden Astypalia kalesi var, oraya çıkmaya başladık, yolda kasabada oyalandık. Aslında şirin sayılır ama çok esiyor, fazla vakit kaybetmedik. Hele kale, manzaralar müthiş ama bir ara İdil uçuşa geçince ürktük resmen. Hele bir yerde, ben uçmadım ama rüzgardan resmen hayatımda ilk defa nefessiz kaldım. Bir rüzgar tüneli gibi ada, tüm Ege’nin rüzgarını huni gibi üstüne topluyor. Kale tamiratta, fakat yazmışlar adamlar, rüzgardan dolayı (bir iki sebep daha var gerçi) işler çok yavaş ilerliyor diye açıklama yapmışlar.
Bir de halt ettik, Chora’da yani yukarda yemek yiyelim dedik, dona dona bir hal olduk, keyif de almadık, kendimizi tekneye zor attık. Uğultular arasında tekne sağlam duruyor ya yine de memnunuz. İlerleyen saatlerde iskelemize bir tekne geldi, saat 11 falandı, uzun yoldan geliyorlar yıpranmışlar, Nisiros’dan geliyorlarmış, demirleri de tam tutmadı ama bir şekilde durdular. Biraz dayak yemişler, yorulmuşlar.
Teknede müzik, seyir defteri yazarak ve İdil’in takı çalışmalarıyla uykuya dalış yaptık.