17 Ağustos 2015 Pazartesi

Lotus'ta değişiklikler

Son aylarda Lotus'un envanterine yeni katılımlar oldu
1-Ultra Çapa. Sonunda baş çapamızı galvaniz Ultra 27 kg ile değiştirdik. Firma elinde kalan son galvanizlerden birisini bize ayırmıştı zaten. Ancak bütçeyi denkleştirdik. Delta boşa çıktı. Bakalım şimdiki proje onu, başüstü yuvasına ve makaralarına nasıl yerleştireceğimizle ilgili. Fırdöndü olarak orjinal fırdöndü yerine uzun fırdöndü olarak bilinen tip. Bir tane de yüzen halattan sabit kasa yaptım üzerine, bu kadar para verdikten sonra sağda solda takmaya gönlümüz el vermez.


İlk tecrübelerimize göre Delta'ya göre daha güvenli, o kesin. Zaman bu karardaki haklılığımızı ortaya çıkartacaktır.
2-Çekmek yedeklemek ve kıç koltuğu olarak kullanmak amacıyla, 4 kollu 20 mm polietilen yüzer halat buldum sonunda. Uzun zamandır peşindeydim. Roda etmesi sevimsiz ama onun haricinde çok pratik ve güçlü bir halat. Turuncu rengi sayesinde kolaylıkla farkediliyor. Yüzer olması sebebiyle yelken manevralarında da iş görebilir.
3-PLB. Personal Locating Beacon. Kış fuarından beri peşinde koştuğumuz AIS üzerinden sinyal veren EasyRescue Pro temin ettik. MMSI kaydı gerektirmeyen, kişisel yer belirleyici olarak da kullanılabilen, herhangi bir montun veya can yeleğinin cebine yerleştirilecek kadar küçük bir ünite. Manuel olarak, su ile temasta veya on-off butonu ile aktive ediliyor. AIS üzerinden telsiz yayını ile 96 saat sinyal vermeye devam ediyor.  Herhangi bir bakıma gerek yok. Ancak 5 yılda bir pilini kontrol etmek gerekiyor.
4-Uzun zamandır daha büyük boy bir kamış ve makine sistemine geçmek istiyordum. Ancak kullandığım Omoto KAM 500-II'den de çok memnun olduğum için bir üçüncüyü almaya elim varmıyordu. Aradığım fırsat makine ile kamışın açık denizde suya düşürmemle karşıma çıktı! Yine Omoto KAm serisinden ancak bir büyük boy Poseidon S-3 çıkrık makineyi çok hesaplı bulmuştum zaten. Üzerine 0,45 örgü dyneema misinadan 500 metre ve çok uygun bir kamış ile sistem yine tamamlandı. Hatta ilk denememizde de boş çekmedik. ))
5-Ön tuvalet elektrikli motoru hava yapıyordu. Motoru söküp impellerini değiştirmem sonucu değiştirmedi. Meğer alüminyum yanağında yer etmiş, aralık kalmış. Çaresiz motoru komple değiştirdik. Sorun çözüldü. Aynı seansta Sergün sağolsun ön tuvalet duşunu da değiştirdi.
6-Gözümde büyüyordu, artık iplikleri neredeyse tama yakın kopmuş dümen deri kılıfının dikişlerini yenilemeye başladım. Çift iğne ile çapraz dikiş tekniği kullandığım için yavaş ilerliyor ama güzel oluyor. Güneşte iyice açılmış, ek yerleri için, deriyi iyice ıslatıp gerdiriyor, olması gereken yere (ek yerinin üst üste bindiği yere gelene kadar) çekiştirdikten sonra, üzerini kalın iple sıkıştırarak kurumaya bırakıyorum. Yeni deri almamıza gerek kalmadan orjinalinden daha iyi bir sonuç elde edeceğiz galiba ))
7-Bir adet el iskandili ve sualtı dürbünü satın aldım. Dürbün denilen suya girmeden suyun altını incelemeye yarayan sistemlere ayna denirdi eskiden. Bunların  birçok modeli mevcut. Gece aydınlatması olandan, her iki tarafında kulpu olan demonte vaziyette saklanabilenlere kadar... Ben en basit modelini tercih ettim.
8-Bodrum'da sadece  Geriş köyünde yapılan ahşap balık sepeti (pinter) sipariş vermiştim. Mehmet Emin sağolsun, köyde artık tek kalan son ahşap sepetçiyi buldu. Hasan Hoca artık kimseye öğretemediğinden, gençlerin ilgilenmediğinden şikayet etmiş uzun uzun. Arabayla gelirken sepeti de getirdi. Ahşap sepetin metal sepete üstünlüğü paslanmıyor olması. Daha uzun dayanıyor. Ancak suya kendiliğinden batmadığı için altına ağırlık bağlamak şart. Ahşap olarak yabani zeytin veya yaban mersini dalları kullanılıyor. Metal sepetlere göre daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. Saklanmasına özen göstermek  gerekli.