14 Şubat 2010 Pazar

Sevgililer Günü Hediyesi...

İçim içimi yiyor...
Yerimde duramıyorum...
Doluya koyuyorum olmuyor, boşa koyuyorum dolmuyor...

Bu işin içinden nasıl çıkacağız, bir bilsem.

Zevkin bedeli olmaz derler gerçi ama, bu tutkuya da bir paha biçmemiz gerekiyor. İşin kötü tarafı bunu teknik olarak hesaplatmak diye bişey de yok. Yani mesela bir tekne alınacaksa, çağırırsınız bir survey size bir meblağ önerir, buraya kadar tamam! Ama ya satıcı bunu kabul etmezse, etraf aynı boy aynı yaşta teknelerle dolu değil ki...
Bir şekilde siz O'nu beğenmişsiniz...
Yine sıfıra sıfır elde var sıfır!

Galiba bu yüzden teknelere isimler veriyoruz, bir ruhu olduğuna inanıyoruz.

Daha önce benzer nahoş tecrübeler yaşadığım için bu sefer aşılıyım. Tekne alırken yapılmaması gerekenler var...

Birincisi tekneyi eski sahibine kötülemeyeceksin. Bu fiyatın düşmesini kesinlikle sağlamıyor, eski sahibin senden hoşlaşmamasını sağlıyor sadece. Buradaki amaç tekneyi kazanmak kadar asıl eski sahibin kalbini de kazanmaktan geçiyor...

İkincisi tekneyi çok iyi öğreneceksin. Forumlardan, yurt dışı testlerden olabilir, vakit varsa başka bir tekne ile çıkılabilir ya da varsa aynısından kullanan bir tanıdığa sorulabilir.
Eğer eski sahibe çok güvenmiyorsan, survey yaptırılabilir. Sistem şu şekilde işliyor, eski sahipten gelen envanter listesi surveyin yaptığı ile birebir örtüşüyorsa survey parasını alıcı ödüyor pazarlık devam ediyor.

Yıllar önce lamine maun olduğu iddia edilen, güya yepyeni motoru olan bir tekne ile ilgili gerçekleri eski sahibin makamında, yanında çalışanları olduğu halde yüzüne vurduğum için işi bitirememiş, haklı olmamıza rağmen mutsuz olmuştuk! İş sonuçlanamamış, adam tekneyi bir başkasına bizim teklif ettiğimiz fiyatın üstünde bir rakkama satmış ve biz, cebimizde paralar kös kös eve dönmek zorunda kalmıştık...

Üçüncüsü, eğer sektöre yabancıysanız, belki bir broker aracılığı ile almak uygun olur. Bu kişiler camiayı ve pazarı bildikleri için her iki tarafın da hakkını gözetiyorlar.

Dördüncüsü, eğer cebinzde paranız yoksa, yani hazır etmemişseniz bence teklif yapmamak lazım. Bu konuda doğrusu, adidas spor çantanın içinde şıkır şıkır paralarla gelip koca koca motor yatları kapatan Rus para babalarının taktiğine imrenmemek mümkün değil!

Beşincisi, bir ağabeyimin önerisidir. "Kulakların kızarana, kendi verdiğin fiyattan sen utanana kadar ineceksin" der.-Ha bu sefer biz beceremedik, o ayrı ))-

Altıncısı ve en önemlisi teklifi yüz yüze yapıp, eğer kabul edilirse hemen notere gideceksiniz. Çok sevdiğim ağabeyim Mahmut Berkman, teklifi yaparken tercihen adamın teknesinden inmekte yarar var der!

Neyse tüm cesaretimi toplayıp, o güne kadar uzun uzun devam eden konuşmaları artık sonuçlandırmak için malum telefon numarasını tuşladım...