1 Ağustos 2010 Pazar

Yedi Adalar-Okluk

Yani ez cümle, ulu yaradanımıza hamd-ü senalar olsun ki sabah uyanınca daha az arılı olabileceğini düşünerek gittiğimiz Küfre koyunda dişli Amet korsanın hazırlamış olduğu sucuklu yumurtalı brançımsı kahvaltıda parmaklarımızı yememeği başarabildik

Amet korsanın beslenmemize olan katkılarını Lotusun etrafında atılan 9 - 10 tur yüzme marifetiyle kalori dengeleme çalışmalarımızı müteakip rotamızı kafadan gelen rüzgarı Euro Dizelius tanrısının da katkılarıyla halledip değirmen büküne vasıl olduk.

Bükteki koyların tavafı tamamlanıp birde üstüne üstlük deniz kızı heykelinin de resmi iskele bordadan 10 mt mesafeden çekilince artik sıra meşhur Okluk koyunda Deniz kızı restoranın iskelesine bağlanmaya gelmiş oldu.

Erol korsan hariç bizim ilk defa gelmiş olduğumuz Okluk koyu gerçekten muhteşemliği ile bizi çok etkiledi. İnsan mavi’ye mi yoksa yeşil’e mi baksın şaşırıyor.
Büyük Sadun üstat boşuna benimsememiş Okluk koyunu…

Bağlanmamızı müteakiben sırasıyla yüzme, tekne yıkama, yüzme, tente donatma, yüzme, likit tüketimi, yüzme likit tüketimi gibi birbirini birçok defa tekrar eden filler sonrasında kendimizi bağlı diğer 21 teknenin mürettebatı gibi abiye şortlarımızı giyere k restorandaki masamıza gitmeden evvel yan tekne komsularımızın davetiyle güzel bir Bodrum sohbeti esliğinde rutin akşamlık 70 lik mesaimizin adını bu aksam için 90 lik olarak tanımlamış olduk