9 Ağustos 2008 Cumartesi

BODRUM-KOS-PSERİMOS-KALİMNOS-LEROS-YAHŞİ/2008-II

BODRUM –KOS
Yelkenin arabaları tamir olmuş, Cevdet Ustayı arayıp teşekkür ettim, 50 YTL. Ufak bir yırtık vardı, onu da tamir etmiş. (Cevdet Usta 0/533/359 64 45). Botu da bir başka usta tamir etti, 3-4 yama, 200 YTL!!! Bot zaten 1000-1200 YTL, çok pahalı geldi ama yapacak bir şey yok.
Çıkmamız öğleden sonrayı buldu, Esra, Nur, Eda alışveriş yaptılar, ben yelkeni taktım, suyu doldurdum, yataklarını yaptım, vs.
Kızlar gelince yerleştik, çıktık, bitince Bodrum yakınlarında bir demirleyip yüzdük, ekibe usturmaça takma, demir atma, tuvalet kullanımı gibi şeyleri kısaca anlattım.
Biz yüzerken bir baktım mutfakta acayip bir çalışma baş göstermiş, muhtemelen bizim teknede ilk defa kısır yapılıyor. Meğerse Nur değme aşçılara taş çıkartacak birisiymiş ki yolculuk boyunca bu durum kendini iyice teyid etti.
Ekibe gelince şöyle oluşmuştu: Esra Ege İdil’in samimi arkadaşı, Nur Esra’nın kuzeni, bir akşam yemek yerken İstanbul’da, gelmeye karar verdiler, onlar da aslında mavi yolculuğa falan gidelim diye planlar yapıp gerçekleştirememişler.
Eda ise Mehmet Okutan’ın arkadaşı, bu sene ne zamandır ilk defa deniz tatili istiyormuş, normalde dağ istiyor, dolayısıyla bu olay ona uymuş. Ben kimseye söz vermemiştim artı tecrübesiz 3 kişiyle çıkma fikri enteresan geldi.
Eda ve Esra’yı sağlam deniz tutuyor, rotayı ona göre seçtim, uzun deniz geçişleri olmayacak. Plan Kos, Pserimos, Kalimnos, Leros, Ağırlığı çok az bildiğim Kalimnos’a vermeyi düşünüyorum.
Akşam üstü kısırlarımız ve bir büyük Yeşil Efe’mizle Kos marinaya vardık. Her Cumartesi akşam olduğu gibi marina dolu, yer yok. Marinanın önünde demirledik. Bir süre sonra adamımız Stavros botuyla çıka geldi, Esra Ege sagapo falan deyince millet dışarıda beklerken içeri aldı bizi ve akşam ille yemeğe davet etti.
Giriş işlemlerini Yannis’e yaptırmak üzere evrakları verdik. Ayıp olmasın diye Stavros’un yemek davetini kırmayalım, bir yarım saat takılıp Kos Town’a gidelim diye düşünüyorum. Yeşil Efe Stavros’a…
Yemek olayı marinanın giriş kapısında, bir gittik, Stavros neler neler almış, inanılmaz, suflakiler, salatalar, patates kızartmaları, ekmekler, uzolar, recina şarapları. Süper ağırlama. Welcome to Kos, welcome to Greek Islands.
Neyse ki bizim de elimiz boş değil, rakı ve kısırlarımız var. Yarım saat oldu, 2.5 saat... Tam Stavros Esra’ya evlenme teklif edecekken, akşam tekrar belki buluşmak üzere sözleşip Town’a gittik.
Evvelki hafta tanışıp çok sevdiğimiz takı dükkanı sahibini, adını şu anda hatırlayamıyorum, ilk iş ziyaret ettik. Büyükbabası Beyoğlulu, distellerysi varmış. Yine çok tatlı karşıladı bizi, İdil’in adını hatırlıyor. Bayağı muhabbet ettik, çok çok tatlı bir insan. Dükkan adı Argentinum.
Kızlar yoldaki yelken seyri, Kos town, ve insanlara bayıldılar. Sonra tekneye döndük, herkes yerine yerlesti, Esra başaltı, Nur arka kamara, Eda dışarıda, ben tüpte…