8 Ağustos 2004 Pazar

Bozcada-Çanakkale


Sabah erkenden kalktık. İlk feribotla, son misafirimiz Kaan (Paray) geldi.


Katıksız bir Bozcaada hayranıdır, gelir gelmez dayanamadı limanda denize girdi.


Hemn sonrasında da, tam karaya çıkacakken tekrar düştü. Bizim kahkahalarımız ve "ne o sudan çıkamıyorsun bakiim" edalarımıza rağmen çocukcağız kötü düştü, kayıkla rıhtımın arasına sıkışmasına ramak kaldı.


Neyse ki ciddi bir sakatlık yok...


Kıkırdayarak Çamlık'a doğru yürüyoruz. Yolda Ercan'larla buluştuk. Sabah erkenden kalkmışlar Tamer'i sinarit avı için Ayazma tarafında bir yere bırakmışlar. Birazdan gidip beraber alacağız.


Sabah kahvaltısı yine aynı poğaçacıdan nevale ve çay, yanında incir reçeli.


Ada Festival sebebiyle kalabalık olduğu için, ilk vapurla dönmeyi düşünüyorlar. Kaan vatandaş usulü gelmiş, "sizle dönebilir miyim? beni Çanakkale'ye atarsınız değil mi?" diye sordu...


Bilakis, memnun oluruz...


Tamer'i aldıktan sonra denize girmeye kumsala gittik, deniz soğukça.


Akşamdan itibaren poyraza döndü. Hemen deniz suyu sıcaklığı değişti. Gerçi çok sert esmiyor ama akıntı da karşıdan gelecek, buradan Boğaz'a kadar olan bölümde orsa orsa tırmalayacağız. Bakalım...


Vahit'te güzel bir atıştırma öğle yemeği sonrasında, vakitlice çıkıp limana geldik. Çocuklarla kucaklaştık, ayrıldık.
Onlar karayolu biz deniz yoluyla kuzeye çıkıyoruz. Bu gece olmadan Istanbul'da olacaklar, bizim varmamız ise en iyi ihtimalle 2-3 gün... Ne paradoks ))


Biz Haldun'la tekneyi toparlayıp mazot almak için çıktık, kızlar da alışverişe gittiler.


Dönüşte hafif de olsa bir duş krizi yaşandı...


Tam poyraz gibi değil, daha çok karayel. Sert esiyor, mendireğin girişinden itibaren kaba deniz kaldırıyor.


Açıyı çok zorlamayıp, tam Boğaz'ın girişi değil ama Kumkale'ye doğru rota tutuyoruz. İçeri girdikçe denizler azaldı, Boğaz'ı girince anayelkeni indirdik, motora destek olsun diye genova açık. Telsizden kılavuz Ahmet kaptanla kısa bir sohbet ettik, teknemizi çok beğenmiş ))


Çanakkale'ye kadar olan yolu Batı yakasını takip ederek tırmandık. Marina feribotlar için olan ticaret limanının hemen yanında. Rıhtımın güneyi misafir tekneler için, kıçtankara olup, yemek yemeye Yalova Restaurant'a...


Çanakkale Marina'da elektrik su var. Gecelik 20 milyon.


Kaan'ı yolcu ettikten sonra rıhtım boyunda biraz turladık, yattık uyuduk.