19 Ağustos 2010 Perşembe

Didim-Arkhi




Didim Marina'yı hep merak ediyorduk. Yepyeni bir işletme. Çok iyi bir servis ve bakımlı bir tesis. Şimdilik oldukça boş...
Mimarisi alışık olduğumuz marinalardan farklı. En azından uçaktan kuşbakışı görünüşü çok etkileyici. Marina Didim şehrine biraz uzak, keza Bodrum Havalimanına da, neredeyse 1,5 saat kadar yol yapmak gerekiyor, ancak bence değer...
Marina müdürü, aynı zamanda bir Gezgin Korsan olan Murat Yaprak. Hem telefonda yaptığımız görüşmelerde, hem de yoğun iş temposuna rağmen bizzat Lotus'a kadar gelerek büyük incelik sahibi bir kişiliğe sahip olduğunu gösterdi. Kendisine ve ekibine buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz...
Lotus'ta ufak tefek eksiklikler var. Anayelken güngörmez gergisi kopmuş, makara dili parçalandığı için sürtünmeden aşınmış anlaşılan. Bir kılavuz tel bularak 16'lık halatı geçirdik, bir de yüksük ayarlayarak sürtünmenin önüne geçtik. Anayelken rollerı takılıyor. Halatı ince geliyor galiba, değiştirdik. Sistemi yağladık. Nispeten düzeldi ama asıl seyirde denemek lazım, bakacağız...
Motor yolda hararet yapmış. Yağına suyuna baktık, iyi gibi. Buzdolabı motor kompresyonu güya Bodrum'da Sergün'ün bulduğu bir usta tarafından daha dün elden geçirildi ama yine çalışmıyor...
Alışverişi tamamladık, suyumuzu, mazotumuzu aldık ama çıkışımız da saat 13.00'ı buldu. Baluna Arkhi'de demirde... Bizi bekliyor.
Haliyle rüzgar tam kafadan esiyor. Meteoya göre, bugün 4-5 esecek. Ama yarından (Cuma) itibaren sertleşecek, nitekim ilgili dostlar arayıp uyardılar. Ama bir kez Arkhi'ye geçtikten sonra diğer durakların hepsi rüzgaraltı arkadan geldikten sonra ne eserse essin...
Farmakonisi'yi iskelede bıraktıktan sonra, akşamüstü melteminin üstüne koymasına rağmen, motor devrini çok da arttırmamıza gerek kalmaksızın biraz zorlanarak ama sorun yaşamadan akşam olmadan Arkhi'ye vardık.




Baluna, adanın doğu tarafında lagoon denilen yerde, alargada demirde. Kısa bir yüzme molası için, üstüne demir atmadan bordaladık. Ultra çapa, 20 üstü esen rüzgarda iki havaleli tekneyi tutamadı. Taradık!
Ömer balık peşinde, suda olmasına rağmen, Baluna'ya bağlı koltukları çözüp ayrıldık. Civarda geceyi geçirmek için 3 alternatif var. İlki Marathi. Çok uzaktan bile birçok motoryat tarafından işgal edilmiş gibi hemen vazgeçtik. Arkhi'nin analimanı Port Augusta, muhtemel o da kalabalıktır. Buzdolabındaki birçok nevaleyi düşününce, bir limana girip tavernada yemektense, nispeten ıssız bir koyda kendi yağımızda kavrulmayı tercih ettik.
Çok da güzel oldu... Mahir Ağabey'in mangalda yaptığı sucuklar ve etler, yanında diğer mezelerle bana göre iki teknelik harika bir sofra oluşturduk.
Gece geç saate kadar devam eden, köyden gelen mzik sesini merak ederek iki otla karaya çıktık. Meğer adanın önemli bir düğünüymüş, çok eğlendik...
Tekneye döndüğümüzde, saat 4'tü ama durmadık. Yakamozun etkisiyle herkes denize atladı... Maalesef video ve fotoları çok kötü! Bu kadar para vererek alınan makineler nasıl olur da insan gözünün gördüğünü belgeleyemez? Anlayamıyorum...

1 yorum:

  1. Değerli blog yöneticisi makaleleriniz Vip danişmanlık olarak çok beğendik. Ekibimiz olarak başarılarınızın devamını dileriz.

    YanıtlaSil