7 Temmuz 2010 Çarşamba

Çökertme-Karacasöğüt



Arılar basmadan, iskeleden ayrılıp bir yerlerde hem kahvaltı hem de deniz molası için durmak istiyoruz. Çökertme'nin batı koyu bu iş için ideal. Ancak demirde birkaç tekne var... Zaten kısa kalacağız kıçtankara ile uğraşmak istemedim, güzel güzel yanaşmış teknelerin arasında alargada kalmak istemedim o yüzden tekrar dışarı çıktım...
Tam çıkarken kalan teknelerden, bir tanesinin silueti gözüme ilişti. Bu Kayıtsız III! Özkan Gülkaynak demek burada tutuyor teknesini.
Dünyayı dolaşan gezgin Türklerin hemen tamamnının Gökova'ya gelip demirlemesi, sadece bir tesadüf olamaz sanırım! Kendimize de pay çıkarttık, teknesini Karacasöğüt'te bağlamış bir tekneci olarak, bizim bu güzellikleri anlamamız için dünya seyahati yapmamıza gerek kalmadı gibilerinden )))
Çökertme'nin hemen batısında, haritalarda Kargılı koyu olarak bilinen yere geldik. (Bu civarda "Kargı" ile ilgili amma çok koy ismi olduğunu şaşırarak takip ediyoruz)
Koyun doğuusunda, kumsalın önüne yalnız başımıza demirledik. Kimseler yok! Mükellef bir kahvaltı ve Ömer Deniz'in de bizzat katıldığı deniz sefası sonrasında, Nilgün'ü yine Bodrumlu Gönüllüler yararına düzenlediği organizasyonlar depreşmiş olacak ki kumsalda çöp toplama işine giriştik. Çok da berbat değil aslında, kısa sürede halloldu. Bu iş insana kendisini çok iyi hissetmesini sağlayan bir aktivite.
Rüzgar fazla da şiddetlenmeden demir alıp, doğuya, Karacasöğüt'e rota tutuyoruz. Erafımızda birkaç yelkenli daha var. Ama anlaşılan onlar motorda. Rüzgar fena değil. Ekip de hevesli... Balon basmaya karar veriyoruz! Uzun uzun hazırlık yaptık. ne demişler "uzun hazırlık-kısa manevra; kısa hazırlık-uzun manevra" )))
gayet başarılı bastık, zıpkın gibi oldu. Motoru stop edince de keyfimiz yerine geldi. Yelkenle harika seyrediyoruz... Fotoğraflar falan, teknemiz süper!
Boş duranı kimse sevmezmiş mantığı ile, temizlemeye giriştik.
Biraz aşağıda kalınca, bir de rüzgar Gökova içlerine girdikçe zayıflayınca, motoru çalıştırdık. Longoz (bir başka Kargılı)'da yüzme ve dondurma molası. Hava sıcaklığı gittikçe kendini hissettirmeye başladı.
Fazla oyalanmadan Karacasöğüt yolları... Cep telefonum bir şekilde bloke olduğu için iskeledekileri arayamadım. Yer yok. yandaki iskeleye aborda olduk. İskele Restaurant sevimli, iskelesini de yenilemişler.
Ayhan'lar birkaç gün daha teknede kalmayı düşünüyorlar. Bizim için hiç sakıncası yok, tersine memnun oluruz. Bence bir tekne kullanıldıkça güzelleşiyor..
Akşam yarı final maçı var, Almanya-İspanya. Almanya favori ama nedense biz İspanya'yı tutuyoruz. Yine mazlumun yanında olma durumu sanırım.
Gece geç saatte gidip Orhaniye'den Mercedes'i almamız lazım ama ben çok yorgunum ve erken kalkacağız. Sağolsun, Ferhat organize etti.
Ertesi sabah bu iş bize kötü bir anı olarak kaydolacak gerçi ama malum "her seçim bir vazgeçiştir" )))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder