20 Mart 2010 Cumartesi

Sente



Bu kelimeyi o güne kadar sadece 1-2 kez duymuştum... )))
Şimdiki aklım olsaydı, anlatanı can kulağı ile dinler, sorularımdan bıkana kadar bildiği ne varsa konuyla ilgili, hepsini öğrenmeye çalışırdım.

Kısaca anlatmaya çalışayım: 60HP Prima-Perkins makineler, birçok başka örneği gibi triger kayışı ile çalışıyor. Sisteme mazot püskürten pompa, silindirleri aşağı yukarı hareket ettiren egzantrik ve şaftı döndüren krank mili (volan) bir uyum içinde dönmek durumunda. Bunları bu uyum içinde dönmesini sağlayan triger kayışında eğer ufacık bir atlama olursa uyum bozuluyor, sistem iptal oluyor. Makineyi çalıştırmak artık mümkün değil...
Bu uyuma "sente" deniyor...

Bir önceki gün her birşeyi elden geçirip, makine tek tıkla çalışacak hale gelince, gönül rahatlığı ile gevşeyip sağda-soldaki detay işleri kurcalamaya başlamıştık. Hatta Hakan bir ara, elinde anahtar iskeleye bağlı diğer teknelerde "tamir edilecek" sorun var mı diye aramaya gitmişti...

Neyse, uzatmayalım. Sağolsun Ömer'in taa İstanbul'dan taşıdığı katkılar ve motor bakım ürünlerini kullanmak için sabah marşa bastık. Tık yok!!
Buyrun buradan yakın ))

Aküler bitmiş olamaz, marş motoru sağlam gibi, hemen aklımıza sentenin kaçmış olacağı, kayışın atlaması olasılığı geldi. Bu aşamada kesinlikle zorlamamak lazım, elle volanı çevirdik. Yarım tur kadar dönüp bir yerde mekanik bir sesle takılıyor...

Durum kötü. Sente kaçmış, ne kayışın ne de dişlilerin üzerinde hiç işaret yok, tekrar senteye getirmek imkansız gibi. Enjektörlerin tekini söküp pistonun durumunu görme çabası, yerlerine kaynadıkları için başarısız oldu. Kayışın dişlerini önce sağa sonra sola, 1'er, 2'şer atlatmak da işe yaramadı.
Senteye almak için bir tilkilik var ama acaba ne?
Üst kapağı söküp, egzantriği çıkarttık. Üstündeki bir saplaması kırılmış, tamiri için torna tezgahına gitmesi lazım. Marmaris Sanayi yolları göründü yine...

Getirip taktık ama sorun o değil anlaşılan. Bir türlü bulamıyoruz...
Erol Ağabey'in morali bozuk. Gidip gidip istiharete yatıyor düşünüyor.
Perkins'in manuelini internetten indirmek başarısız oldu, Perkins ustalarından telefon ile pek yararlı bişeyler elde edemedik.
Nalburu bile olmayan Karacasöğüt'ün ortasında birden gayrimenkul olduk!

Akşamüstü, Hakan iskelede rastlaştığı bir çırak ile geldi. Perkins'i biliyormuş. Gerçekten egzantriği, volanı nasıl fikse edeceğimizi gösterdi. Hatta ustası da geldi (Fahri Usta). Belli ki işini bilen bir grup. Elle çevirdik yine olmuyor...
Usta "eğmişsiniz subabın kolunu" dedi ve çıktı gitti...

Eyvah ki ne eyvah!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder