Çocuklar olan bitenden habersiz mutlu mesut uyuyorlar.
Benim kalkmama Tamer de kalktı. "Seni bırakayım" dedi. Arabaya bindik, önce Alaçatı.
Dün geceki havadan eser yok, deniz çarşaf gibi. Daha önemlisi, Lotus bütün heybetiyle ayakta. Sular iyice çekilmiş, neredeyse 1 metre suda, salma ve dümen palası en az 50-60 cm kuma gömülmüş vaziyette.
Korktuğum başıma gelmedi, neyse ki... Lotus tüm gece onu döven dalgalara dayanmış.
Güzel kızım benim, ne badireler atlattık beraber.
Dur bakalım buradan nasıl çıkacağız diye söyleniyorum kendi kendime.
Çeşme limanında, kendisi de dalgıç olan Kurmay Erbaş'ı aradım. Çok yardımcı oldu. Bana bu iş için tavsiye ettiği kişi gündüz turda olacakmış. Ancak akşam 18.00 gibi gelecekmiş. "Ben de gelip bir göreyim tekneyi" dedi. Öğleyin buluşmak için sözleşip ayrıldık.
Tamer beni Alaçatı'ya getirdi. Bu arada yolda Evren'leri aradım. Bu akşam İzmir'de kalacak biryere ihtiyacımız var, sağolsun hemen atlayıp geldiler. Rıza Usta, Mahir Ağabey ve Engin Kozcu'dan bölgede bu işi yapabilecek kişilerle ilgili bilgi alıyorum. Bu arada Erol Ağabey ve Ömer İstanbul'dan kalkıp arabayla geleceklerini yolda olduklarını söylediler. Çok sevindim. Tümay, Çanakkale'den bir römorkörün Mersin'e doğru gittiğini, gerekirse Alaçatı'ya döndürebileceğini, benden haber beklediğini söyledi. Rahatladım.
Nurettin Ağabey'ler öğleyin geldiler. Bu arada etrafta birçok fikirler uçuşuyor. Teknesinin motoruna birazcık güvenen herkesin söylediği şey aynı, "leblebi gibi söküp alırım ben onu oradan". Sakin kalıp doğru kişiyi seçmek önemli.
Bugün hava güzel. İki güne kadar sert bir güneyli hava var. Bugün en geç yarın çıkartmamız lazım kayığı, saplandığı yerden. Özetle akşama kadar beklemeyip, öğleden sonra Dalyanköy barınağından bulduğumuz Volkan Kaptan ile prensipte anlaşıp, kurtarma işlemine başlamaya karar verdik.
Tekne yaklaşık 20 metre, ahşap bir balıkçı kayığından bozma. 700 HP motoru, büyük bir pervanesi ve ırgatı var. Kendi halatını ve sapanlarını getirecek. Daha önemlisi kendisi dalgıç, "teknenin altını kontrol etmeden, karaman vurmamak, kontrollü çekmek" lazım deyince ikna oldum. El sıkıştık.
Kurtaran tekne Çeşme kanalından gelene kadar, Erol Ağabey ve Ömer de yetişti.
Tekne açıkta duruyor. Bir dalgıç uzun bir 3 kollu halatı Lotus'a getirdi. Teknenin altına baktı. Pruva babalara bir sapan vurup, yavaş yavaş asıldılar. Lotus açığa doğru döndü Direği de açık denize doğru yattı. Bu arada dümen palasının ucu hasar gördü ama hiç önemli değil.
Tekne yaklaşık 4-5 metre gittikten sonra yine saplandı. Yer yer sığlıklar değişiyor. Altımızdaki dalgıç kontrollü olarak talimat veriyor açıktaki tekneye.
Lotus'un baş babalarındaki halat bir sonraki asılmada koptu. Kurtaran tekne tarafına attıkları izbarçodan koptuğunu sonradan öğrendik. Bu tür çekme işlerinde standart ameliye güvertedeki yardımcının halatın boşunu devamlı alıp, elinde tutması uygun. Eğer bağ yapılırsa kopma gayet olası. Keza bizim tekneye verdiği çımada da kasa vardı.
Direğin tepesinden aldığımız mandar halatını uzatıp, dışarıdaki bir başka balıkçı teknesine verdik. Lotus'u iyice yana yatırarak asılmaya devam ettik. Bizim makine de çalışıyor, altımızdan ciddi kum atıyor. Kum zeminlerde bu sıkça yapılan bir iş... Bir ara büyük tekne de içeriye girerek kumda geniş bir kanal açtı.
Bu sırada pervanesine dün geceden bizim attığımız çapanın takılmamış olması büyük mucize!
Bazı durumlarda özellikle sert rüzgar varsa, kurtaran teknenin başından açığa atılan bir ağır demiri vira etmek de yardımcı olabiliyor.
Özetle tekne önceleri yavaş sonra kurtulduktan sonra hızla saplandığı yerden derin suya kavuştu. Alkışlar ve ıslıklar arasında bağlı olduğumuz halatları çözerek avara olduk.
Salimen marinaya giriş yaptık...
Çekme ve kurtarma işlemleri ile ilgili çıkarttığımız dersleri şöyle sıralayabiliriz:
1-Öncelikle bir yere oturunca oradan kurtulmak için mümkün olduğu kadar erken müdahale etmek gerektiğini düşünüyorum. Her geçen zaman kurtarılmayı güçleştiriyor.
2-Hep
dediğimiz gibi ağır devirli, büyük pervaneli, torku yüksek motoru olan ataletli
tekneler çekme, yedekleme ve kurtarma işinde dıştan takma makinelere göre daha
başarılı. Marina botları ki bir tanesi 75HP idi, krom ayağını koparttı.
3-Çeken
teknenin saç olması avantaj ama şart değil. Bu aşamada belki de daha önemli
olan kurtaran kaptanın tecrübesi, bilgisi ve yöreye hakimiyeti. Bunlarda
eksikliği olan kaptanın yarardan fazla zararı olabilir. Saat 04.30'a kadar bizi
kurtarmak için uğraşan yöre dalgıcı Osman, bizi çekemediği gibi kendi kayığının
batmasına da engel olamadı...
4-Benim en
çok zorlandığım kısım zaten bu oldu. Hiçbirini tanımadığım kişilerden,
"merak etme, bu bizim işimiz tereyağından kıl çeker gibi alırız"
lafını birden fazla duyunca insan, ister istemez sinir olmaya başlıyor.
5-Fiyatla
ilgili önceden konuşup anlaşmak önemli. Bunun tercihen-eğer mümkünse-yüzyüze, hatta yazılı yapmakta yarar var. Şahit olması da bir diğer önemli husus...
6-Oturmada
belki de ilk yapılacak iş, içeri girip saplamaların ve dümen kovanının durumunu
kontrol etmek. Eğer zaten su yapıyorsa, hazırlık yapmadan dışarı almamak
lazım.
7-Çeki
halatını çekme yönüne göre, yükü dağıtacak şekilde birden fazla yere sabitlemek
şart. Bu iş için en uygunu birden fazla koçboynuzuna sabitlenmiş bir sapan
kullanmak. Koçboynuzuna volta edilen kasalar, (birer kalın halatla mesela
cenova ıskotaları gibi) güvertedeki vinçlere de sabitlenebilir. Eğer sapan için
uzun bir halat varsa koçboynuzlarına sadece bir tur voltaladıktan sonra hiç kilit
yapmadan vince alınabilir.
8-Bence eğer
direk güverteyi geçip, omurgadaki ıskaçaya inmiyorsa, direği bağlama unsuru
olarak kullanmamak lazım.
9-Esnemesi
olan 3 kollu halatlar kullanmak uygun. Genelde bunu zaten çeken tekne
getiriyor. İlk verilen 28'lik polietilen halat olta misinası gibi koptu. Kendi
babalarına bağ yapmalarından kaynaklanmış. İkinci halat 32 lik idi ve bağ
yapmayıp vincin tamburuna sardılar. Bizi dışarı o halat ile aldılar. Halatların
uçlarının kasa dikişi olması şart!
10-Rüzgar
yoksa iş daha kolay, ama tekneyi yüzdürecek dalga olması bir diğer avantaj.
Hangisi daha iyi emin değilim. Rüzgar yelken açarak tekneyi yatırmak açısından
anlamlı olabilir ama kendi tecrübelerime göre yelken açmanın oluşturacağı
çaparize dikkat etmeli. Eğer açılacaksa da iskotanın boşunu dibine kadar alıp
yatırma momentini arttırmak önemli. Tabi rüzgarın karadan açığa doğru estiği
durumları kast etmiyorum, bu gibi bir durum çok anlamlı ve yararlı olacaktır.
11-Teknenin
içindeki ağırlıkları tamamen boşaltmak lazım. Su depoları ve tekne içindeki
ağır malzemeler gibi... Demiri götürüp açığa atmak ve boşunu almak dolayısıyla
iki açıdan da yararlı. Yeter ki çeken tekneye bir çapariz yaratmasın. Ertesi
gün kumun dibindeki çapanın sırtında üç kanatlı pervanenin izini farkettiğimde
bazı şeylerin ne kadar kolaylıkla rayından çıkabileceğini daha iyi anladım.
12-Teknenin
kendi motorunu da çalıştırmak şart. Hem alttaki kumu kaldırıyor hem de çeken
tekne 700HP makine olsa bile katkı sağlıyor.
13-Çekme
kesinlikle ağır devirde başlatılmalı. Karaman vurmak tabir edilen, halatı
boşaltıp birden yüklenmek çözüm değil. Bu aşamada çeken teknenin gezinmesini
engellemek için Tümay'dan öğrendiğim bir teknik, çeken teknenin kendi ağır
çapasını açığa atarak, sanki kıçtan kara bağlanıyormuş gibi kurtarılan kayığa
yaklaşması çok yararlı olabilir. Hem uskurun döndürme momentini bertaraf
ediyor, hem rüzgar varsa çeken teknenin rotasından çıkmasına engel oluyor hem
de eğer başta birisi ağır ağır ırgatı vira ederse, ekstra güç sağlıyor.
14-Tekneyi
yan yatırmak için biz direk tepesinden uzun bir halatı dışarıdaki bir başka
küçük balıkçı kayığına verdik. Birisi tekneyi yan yatırırken diğeri dışarı
doğru asıldı.
15-Çekilecek
mesafe uzunsa kesinlikle kafadan çekmek lazım. Önden giden salma kumda
bir kanal açarak dümen palasının zarar görmesine engel olabiliyor.
Bu arada bir
dalgıç devamlı olarak tekne altını kontrol etmeli. Hareketler çok yavaş ve
kontrollü olmalı, zaman kısıtlaması olmamalı...
16-Su çok
sığ ise büyük pervaneli kayığı iyice yanaştırmak veya içeri hızla girip kumu
dağıtması denenebilir. Son kertede biz böyle kurtulduk.
17-Eğer
tekne tahliye edilip terk edilecekse, mutlaka çapa atmak ve akü kutup başlarını
çıkartmak lazım. Demir feneri yakmak ve tekne içinde tercihen bir küçük ışık
bırakmak, içeride birisi var izlenimi yaratması açısından yararlı olur diye
düşünüyorum...
18-Sigortayı
haberdar etmek ve güvenilir tanıdıklardan fikir almak, bu gibi durumlarda
hayati önem arz ediyor.
Kurtarmanın videosu burada. Ebru İşletici'nin kamerasından
https://vimeo.com/128870767
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder