O bölgedeki dostlar Erol Akyiğit, Ateş Erim ve hatta Tuncer Ağabey (Eliçin)'in gözetiminde rahat bir dönem geçirmiş. Doğrusu almaya gittiğimizde neredeyse gelmemek için diretti, "nasılsa 3-5 ay sonra beni yine buralara geri getireceksiniz, ne işimiz var şimdi Boğaz'ın soğuk sularında-sert rüzgarında" diye serzenişte bile bulundu...
Yine parça parça yaptığımız kuzey yolculuğunun detayları çok yakında Lotus Seyir Defteri'nde...
Bu yorucu ve zaman zaman çok sert yolculuğun akabinde, seferden dönen bir Alman zırhlısının Brest'te kuru havuza alınması gibi bizi uzun bir "yapılacaklar" listesi bekliyor. Önümüzdeki günler Kuruçeşme sahili yine hummalı çalışmalara sahne olacak. )))
Levo'nun objektifinden, Evrensel ile beraber Boğaz'a girerken...
Hoşgeldin Lotus... :)
YanıtlaSil